Ulaş Ovacık Köyü

Tarihi
Anadolu tarihinde yaşanan Yavuz Sultan Selim olaylarından sonra Pir Hüseyin den çoğalan Saltuklular, 1613 yılına dek Dersim de beylik yapmışlardır. 1613 yılında, Çemişkezek merkezli, Sağman, Pertek, Mecingert (Mazgirt) beylikleri, Saltukluların elinden alınmış ve Saltuklular gruplar halinde batıya sürülmüşlerdir. Seyyit Kasım ve onun soyu daha önceden kuzeye, dağlık bölgeye yerleştiği için sürgünden kurtulmuşlardır. Ovacık köyü kurucuları olan atalarımızın Saltuklular soyundan Sarı Saltuk Ocağına bağlı tarihte çok önemli olaylara tanık olmuş ve yaşamış büyüklerdir. Sarı Saltuk ocağına mensup 5 ana soydan gelen Emiroğulları, Kavasgiller, Binatlar, Lişli Ahmetler , Hüseyin Kahyalar Ovacık köyünün çeşitli yerlerine yerleşmişledir

Emiroğulları ; ( Babagiller , Ağagiller , Dilegiller) Sivas Zara dan göç ederek köyümüze 4 Kardeş olarak gelmişler ve yerleşmişlerdir.Hamza Ağa (Ağagiller) Elmalı ya yerleşmiş ,Munzur Baba (Babagiller) şu andaki mevcut yerine Hüseyin Ağa (Karaçorlular , Densizler) ve Çolak İsmail ise Mörkenli (Eskiköy)ye yerleşmişlerdir. Munzur Baba Dedelik makamı olup Sarı Saltık Ocağından gelmedir. Sarı Saltık Ocağı Anadolu daki en büyük ocaklardan olup hiçbir Alevi dergahına bağlı olmayan bağımsız bir ocaktır.

Kavasgiller ; (Elidarlar) Kavas Ali , Erzincan Ocak köyünden Ovacık köyüne, şu andaki yerine yerleşmişlerdir.Kürt Hıdır Abdal ocağına mensupturlar

Binatlar ; (Taştanlar) Erzincan ın Kemah ilçesinden göç ederek Mörkenli ye (Eskiköy) yerleşmişlerdir.


Liçli Ahmetler ;Dersimden Erzurumun Aşkale Liç köyüne oradan da Ovacığa Elmalı tarlasının olduğu yere yerleşmişlerdir.

Hüseyin Kayalar ; Divriği Ziniski köyünden Ovacık a göç etmiş ve ziyaretin altındaki tarlanın olduğu yere yerleşmişlerdir.

Bu 5 Ana soydan gelip Köyümüzün civarlarında yaşamını sürdüren atalarımız daha sonraları şu anda köyümüzün bulunduğu yere toplanarak Ovacık Köyünü kurmuşlardır. Süreç içerisinde kız alıp vermeler ile akrabalık ilişkileri de bir yandan süre gelmiştir.




Kaynak:Gazi Üniversitesi Türk Kültürünü ve Hacı Bektaşi Veli Araştırma Merkezi Osmanlı Tarihi , Abdullah Öntaş , Hatice Demir

Kültür
70`li yıllarda başlayan şehirlere göçün etkisiyle köy nüfusunun önemli bir bölümü basta Istanbul olmak üzere büyük sehirlere göc etmistir. Su anda Istanbulda Ovacik Köyünden gelenler bir dernek catisi birlesmislerdir. Ovacik köylülerinin birlik ve dayanismasini pekistirmek, kültürlerini yasatmak amaciyla olusturulan dernek hakkinda köyün resmi internet sitesinde su bilgiler verilmektedir:

"Derneğimizin Kuruluş Bilgileri

1994 yılında köyümüzün geleneksel piknik gezisinde köylülerin yoğun talebi ile köy derneğimizin kurulmasına karar verildi . O yıl gönüllü kurucuların desteğiyle, dernek tüzüğü hazırlandı ve resmi prosedürler yerine getirildikten sonra ilk dernek merkezimiz olan Alibeyköy Araphan mevkiinde bir yer kiralanarak dernek faaliyetlerine başlandı.

İlk yönetim kuruluna Erol Demir başkanlığında Cemal Demir, Niyazi Öntaş, Süleyman Demir, Metin Elidar, Rumi Taştan ve Şevki Kale seçildi. Bu yönetim kurulu bir süre kurucu yönetim kurulu görevini yürüttükten sonra genel kurula gidildi. Yapılan seçim sonrasında yine aynı kadro yönetim kurulu görevine devam etti .

Derneğimizin gönüllü kurucuları Erol Demir , Cemal Demir, Niyazi Öntaş, Süleyman Demir, Metin Elidar, Rumi Taştan ve Şevki Kale’ ye atmış oldukları bu ilk adım nedeniyle bütün Ovacıklılar adına şükranlarımızı sunuyoruz.

Derneğimizin Gazi Mahallesi’ nde bulunan şimdi ki yerinin alınmasında büyük emekleri olan Güllü Gökçek yönetiminde ki Yönetim Kurulumuza teşekkürlerimizi sunmayı borç biliyoruz."


Köy Yemekleri

Bir Orta Anadolu köyü olan Ovacik'ta göc öncesinde varolan nüfus genellikle kendi ürettikleri seylerle yaptiklari yemekleri yerlerdi cogunlukla. Bugday ve alt ürünleri, patates, bahceden elde edilen ürünler temel gida maddelerio olareak kullanilirdi. Günümüzde hem üzerinde konusulabilecek bir nüfusun olmamasi, hem de yasam kosullarinin, olanaklarin degismesi, gelismesi nedeniyle köy yemeklerinden ancak bir nostaljik bilgi olarak bahsedilebilir. Bu anlamda komsu köyümüz ve akrabalarimiz olan Ezentere köylülerinin kendi sayfalarina almis olduklari yemekler bizim icin de gecerlidir. Oradan aktariyoruz: "_Hıngel (hamur ve patatesten yapılır üstüne eritilmiş tereyağı dökülür) _İçli köfte (un - bulgurdan yapılır içine patates konur üstüne eritilmiş tereyağı dökülür) _Kömbe (mayalı hamurdan yapılır. ufak ufak doğranır üstüne sarımsaklı yoğur ve tereyağı dökülür) _Börek (patesli vaya sade olarak yapılır) _Haşıl (un ile bulgur karışımından yapılır ortası oyularak tereyağı veya tatlı şerbet konur) _Erişte (Yumurtalı veya sade olmak üzere sonbaharda yapılır kış için kurutulur) _Sütlü Çorba (süt ile bulgurdan yapılır) _Patates kavurması _Patates közlemesi _Pancar Turşusu (şekerpancarına benzeyen ancak şeker içermeyen pezikte denilen bitkinin yapraklarının damarlarından yapılır) _Pancar kökü turşusu (Yine pezik pancarının köklerinde - yumrularında yapılır) Bunlar sadece bazilaridir." Bu listede yeralmayan en önemli yemeklerden birisi bulgur pilavidir ve eklemek zorunlu bir görevdir. Elbette yoğurtlu corba (borani), kete, madımak, kuymak gibi yemek ve yiyecekler de listeye eklenebilir.